Yolculuklar Başlıyor ....
BİR DÜŞÜNÜN …. Seyahat etmeyi, gezmeyi , çok seviyorsunuz,yurt içinde ya da yurt dışında, gitme fırsatını yakaladığınız her yer için gitmeden önce ön çalışma yapmak , kitaplar okumak, kısıtlı zamanınızı en iyi nasıl değerlendireceğinizi planlamak bazen gezinin heyacanını bile bastırıyor.
VEEEeeeeeee …… Gün geliyor , gezerek ve kitaplarla doldurduğunuz dağarcığınıza yeni güzellikler ekleme fırsatını daha fazla yakalıyorsunuz , çocuk , aile ve iş sorumluluklarınız size nefes aldırmaya başlıyor ,.. Farklı kültürleri ve coğrafyaları tanımaya , ören yerlerini ya da müzeleri görmeye bolca zaman ayırabiliyor, fotoğrafçılığınızı geliştirme fırsatını ve/veya yeni lezzetler keşfetme şansını buluyorsunuz ,..
(Gençlik yıllarımda seyahat ettiğim birkaç Avrupa şehrinde oğluşum ve kıvırcık kızım için Uzaktan kumanda araba , pul koleksiyonu materyelleri , Barbie bebek aksesuarları gibi 80’li ve 90’lı yıllar Türkiye’sinde olmayan ya da çok pahalı olan oyuncak vb. alışverişle dolu geçen zaman artığında etrafı gözlemeye kısa bir süre için fırsat bulabiliyordum )
VE SONRAA BİR BAKIYORSUNUZ …… Ohhhhhhhh … dediğiniz zaman diliminde bedeninizin “küçük cüceleri” kanser hücreleri ortaya çıkıp ;
- heeyyyyy , nereye gidiyorsun , bizler büyüyoruz şimdi de bizimle biraz uğraş bakalım – diyerek arzı endam ediyorlar …
Bu yayınla bir yandan seyahat etmeye çalışıp , öte yandan küçük cücelerle uzlaşma çabalarımın öyküsünü anlatmaya çalışacağım ,... Benim gibi gezmeyi seven ama kanserle yüzyüze gelince bir anda rotasını şaşıranlara bir faydam olur sanrısıyla.